Tüm Kayıplara...
Ardıç Ağacına...
Alık'a, Göktürk'e, Neşet'e...
Dokunamadıklarımıza...
Bir nefeslik ömrümüze sığdıramadıklarımıza...
Ne zormuş bu hissin yükü. Ne zormuş yokluk. Daha varlığınızı kabullendiremeden gidişinizi kabullenmenin zorundalığı. Eminim çok güzeldir oralar. Biz 'insanlar'dan uzakta, cennetinizde, huzurla maviliklere koşuyorsunuzdur. EMİNİM! O minik kalplerinizi ne çok gördük bu koca dünyaya. Affedemiyorum...
Affedemiyorum insanlığı... Tüm insanlığa kırgınım.Tüm insanlığa kızgınım. Merhametten çok uzak kalmışız. İki başınızı okşamayı merhamet sanmışız. Yetemediğim ömürleriniz için kendime kızgınım. Değiştiremediğim adaletten yoksun düzenler için, sizin nefesinizin hükmünü veren insanlık için.
Ah Neşet!
Bedenini taşıyamayan o bacakların yara oldu ömrüne. Ah Neşet! Güzel kuzum... Seni hiç unutmayacağım dedim sen uculca giderken. Ömrüme yara oldun. Keşke demeyeceğim demiştim ya, KEŞKE! Keşke be annem... O bataklığından, o çaresizliğinden keşke kurtaysaydım. Alsaydım seni, orada bırakmasaydım. Tedavi için bıraktığımda arkamdan haykırışının ''Gitme,beni de götür...'' olduğunu biliyordum da sonsuzluğa gideceğini bilemedim. Haberi aldığımda inanamadım. ''Gitti...!'' dediler. Nereye gittin annem? Şu iki günlük ömrü beraber paylaşacaktık. Neden gittin annem? Gözümün içine bakışını nasıl unuturum? Öyle masumdun ki... Arkadaşlarınla koşup oynamak isteyişin gözümden nasıl gitsin? Şu dünya da yapayalnız oluşunuz nasıl çıksın aklımdan? Özür dilerim. Özür dilerim seni bıraktığım için. Bir umut olduğu halde seni almadan oradan döndüğüm için. Özür dilerim bu koca dünyada seni yapayalnız bıraktığım için... Cennetinizde çok mutlusunuz biliyorum. Göktürk'e, Alık'a ve doyamadıklarımıza da selam söyle Neşet'im... En çokta Alık'a... O hep bizimle yaşayacak. Adı sonsuz olacak,sonsuza dek yaşayacak... Beraber oyunlar oynayın, doyasıya koşun maviliklerde. Bir gün olur da cennetinize 'insanoğlu' uzanırsa almayın. Sizin cennetinize insanlığın egosu, kurumuş kalpleri leke olur. Cennetiniz cehennem olur. Çok seviyorum seni, sizi... Her biriniz için savaşmaya devam edeceğim. Daha çok çalışacağım. Daha çok emek vereceğim. Sizin için o kurumuş kalplerle çatışmaktan vazgeçmeyeceğim. Bir gün bir yerde masumların huzurla uyuyup, huzurla uyandığı sabahlar için bu adaletten yoksun düzene düzen demeyeceğim. Sizi hiç unutmayacağım. Unutmayacağız... Nasıl masum, nasıl kusursuzsunuz...
Güzelce uyuyun annem...
ÇOCUKLAR UYUR Kİ BÜYÜSÜN...
''∞ 7 Eylül 2018, 3 Ekim 2018, 18 Ekim 2018 ∞''
