Elif / Rayspuding
Kumdan Kaleler
“Hiç şiir okumamış gibi kötüsünüz,
bir köpeğin başını hiç okşamamış,
hiç bayram şekeri dağıtmamış,
çocukla çocuk olmamış gibi kötüsünüz!
Sevinince kötüsünüz,
korkunca kötüsünüz,
korkunçça ve korkakça kötüsünüz!
Bu topraklardan hiç turgut uyar geçmemiş gibi kötüsünüz!
En çok da bunun için tarih sizi affetmeyecek!”
demiş sevgili Cem Uslu…
Ben size kötülerden bahsetmeyeceğim ama.
İyilerden, iyiliğe vesile olanlardan ve güzelliklerin nasıl yayıldığından bahsedeceğim.
Tek bir adamın, güzel gönlüyle yarattığı koskocaman bir aileyi anlatacağım.
Bizi anlatacağım…
Hiçbirimiz birbirimizi tanımıyorduk, başka şehirlerde, bambaşka ülkelerde, çok başka hayatlar yaşıyorduk. Ama bilmiyorduk bir kelebeğin kanat çırpışının hepimizi bir araya getireceğini.
Çoğumuz kendi çaplarımızda köpekler, kediler, kuşlar seviyor, sahipleniyor, sahiplendiriyorduk. Koskocaman bir kumsalda birer kum tanesine dokunmaya çalışıyorduk. Bazılarımız da sadece uzaktan seviyordu, belki de geçmişten gelen korkularından dolayı yaklaşamıyordu bu canlara. Bazılarımız da fark etmemiştik bile sıcacık evlerimizde otururken soğukta titreyen canları. Ama hepimiz iyiliklerle doluyduk, kalplerimiz hep güzellik için atıyordu.
Zaman içinde onunla tanıştık, birer birer girdi hayatlarımıza. İzledik, bizi mutlu etti.. Sonra bir başına çırpınışına kayıtsız kalamadık. “Hadi gidelim, tanışalım, yardım edelim” dedik. Önce biri gitti, sonra bir başkası, derken bir baktık simalar tanıdık olmaya başladı.
Görüşmeye, konuşmaya, haberleşmeye başladık. Sonra fark ettik ki bizim yüreğimiz bir atıyor. Birbirinden farklı hayatlar yaşayan binlerce insan tek bir amaçla, tek bir noktada buluştuk. Kişisel çıkarlar, yüksek egolar, nazlar-kaprisler, kavgalar, küsmeler, dedikodular, mutsuzluk, umutsuzluk, kötülük yoktu burada.
Burada birlik olmak, bir olmak, şarkılar-türküler söylemek, yardımlaşmak, omuz omuza, sırt sırta ve umutsuz her şeye inat umutlu ve mutlu olmak vardı. Bir araya gelip büyüttüğümüz bu kocaman yürek yüzlerce canın ısındığı yuvası, sığındı ailesi oldu.
Dağınık halde birer kum tanesiydik kumsalda, şimdi o taneciklerden oluşmuş koskocaman bir kaleyiz ve öyle sağlam tutunduk ki birbirimize dalgalar, rüzgârlar, fırtınalar bizi yıkamaz.
Bizi yüreklerimizden bağlayan o adam, Alıkların Babası…
Bir kanat çırpışıyla kocaman bir aile yaratan o adam, Alıkların Babası…
Artık yalnız değil, yanında kocaman bir ailesi var.
Bu aileyi büyütmek; sevgiyi, aşkı, sevdayı, mutluluğu, iyiliği, güzelliği büyütmek demek…
Hadi gelin, kumdan kalemize bir tane de siz ekleyin...
Sağlıcakla...